Kendi mesleğimle ilgili olarak merak edilen ayrıntıları yazmak istedim bugün.
Ayrıca sorularınız olursa elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım.
Öncelikle ilk olarak havayolunun karayollarına göre neden daha güvenli olduğunu gösteren istatistiksel bir siteyi incelemenizi tavsiye ederim. http://www.airdisaster.com/statistics/
Bu sitede de görüldüğü üzere Avrupadaki havayolu şirketlerinin (THY hariç) kaza oranları 0,32 ile 1,67 arasındadır. Bu oran karayoluna göre oldukça azdır.
Demiryolu taşımacılığında ise ülke olarak bir sıkıntı içinde olduğumuz gözler önünde, kısa mesafelerde oldukça kullanışlı fakat uzun mesafelerde zaman, güvenlik ve bazen rahatlık açısından taviz vermek zorunda kalabiliyoruz.
Deniz taşımacılığı karayolu trafiğinden kaçış olarak kullanılan yedekte tutulan bir ulaşımdır bana göre.
Hepsine birden baktığımızda havayolu taşımacılığının güvenlik, rahatlık, zaman ve bazen ücret açısından diğerlerinin bir adım önünde olduğunu görüyoruz. Kullanınız, kullandırınız.
Yanlış bilinen ya da merak edilen daha önce karşılaştığım sorulardan birkaçını buraya yazmak istiyorum.
Uçakta öncelikle tek kanat vardır. Sağ sol dediğimiz zaman kısımlarından bahsederiz. Sağ kanat sol kanat diye birşey yoktur. İç kısımdan birbirinin devamıdır.
Yakıt kanatta ve uzun mesafeli uçuşlarda center tank denilen arka kargoya yerleştirilen seyyar tanklarda depo edilir.
Kanatlar sağlam yapılmalarına rağmen esnektirler. Uçuş sırasında bir kuş gibi kanat çırpıldığına şahit olabilirsiniz. Korkmanıza gerek yok.
İniş takımı ayriyetten kalkış içinde kullanılır. Kalkış takımı değilde iniş takımı denmesinin sebebi inişte daha çok risk olduğundandır. İniş takımı arızalı olduğunda yerdeysek sorun değil ama havadaysak yumuşak bir zemine ya da köpüklenmiş havaalanına o da olmadı suya iniş zorunludur.
Kara kutu diye bahsedilen kutu aslında kara değildir. Parlak bir turuncu renge sahiptir. Kazadan sonra kolay bulunsun göze çarpsın diye bu renk seçilmiştir. Kara kutu denmesinin sebebi ise her zaman kara bir habere vesile olmasıdır. Kara kutu içindeki kaydediciler sayesinde kokpitte konuşulanların kaydını tutar (CVR=Cockpit Voice Recorder). Ayrıca 2 tanedir. Bir diğeri ise uçuş bilgilerini kaydeder (FDR=Flight Data Recorder). Böylece kaza sonrasında konuşmalardan ve uçuş bilgilerinden kazanın nedeni ortaya çıkartılır. Bir uçağın düşmesi için en az 2 farklı sebebin olması lazım. Tek başına bir arıza uçağı düşürmez. Misal: Sol motor sustu diyelim, uçak düşmez. Sol ve sağ motor sustu uçak yine düşmez. Uçaklar dizayn edilirken her sistemin illa ki bir yedeği düşünülerek ayrıca pilot ya da teknisyen hatasına karşı dizayn edilmiştir.
Fight Club ın bir sahnesinde oksijen maskelerinden bahsediyordu. Oksijen maskelerinin paniği azaltmak için verildiğini ve kafa yaparak insanı uyuşturduğundan bahsediyordu. Oksijen maskesinin normal soluduğumuz havadan farkı biraz daha fazla oksijen oranına sahip olması. Daha fazla oksijenin kafa yaptığını düşünürsek yaylalarda yaşayan insanların kafası her daim iyi olmalı.
Aklıma son olarak can yelekleri geliyor. Havada uçan bir cisimden kurtulmanın yolu karaya ulaşmaktır bunun için ise araç olarak can yeleği değil paraşüt lazımdır. Amma velakin paraşüt kullanması kolay bir araç değildir. Onca yolcunun panik halinde atlayacağını düşünürsek karaya sağ salim inilmesi mucizelere bağlıdır. Bırakın pilot indirsin uçağı yaşama şansınız daha fazladır. Ayrıca uçaktan atlamanızı gerektirecek bir hal aklıma gelmiyor. Yangın çıkarsa yeteri kadar yangın söndürücüler zaten mevcut. Ayrıca pilotlara da paraşüt verilmiyor. Can yeleklerine geri dönecek olursak koltuğunuzun altında mevcuttur. Bazı hallerde uçak denize inmek zorunda kalıyor bu durumda can yelekleri işinize yarayabilir. Uçak indikten sonra hala hayattaysanız eğer, şişirme ipini çekiniz yoksa can yeleği sizi uçağın tavanına yapıştırır uçaktan kurtulmak için aşağıya yüzmek zorunda kaldığınızda ise bu zor olabilir
Ayrıca olağanüstü hal anında tahliye için kapılar açıldığında escape slide lar açılır. Bunlar uçağın kapısından aşağıya kadar uzanan şişme botlardır. Kayarak karaya ayak basabilirsiniz. Su üstünde yüzebilirler.
Kaza olduktan sonra kazayı anlayan bazı sistemler mevcuttur (ivme farkından dolayı) bu sistemler uçağın yerini merkezlere gönderir. Bu şekilde kaza alanına kısa sürede ulaşılır. Merkezler ayrıca uçakta bi aksaklık olduğunda zaten izlemeye alırlar. Bunu pilot ile haberleşerek durum hakkında bilgi alarak ve bilgi vererek yapılması gerekenler hakkında fikir alışverişinde bulunarak yaparlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İzleyiciler
Hakkımda
- CuRock
- Küçükken oyuncaklarımı parçalardım, büyüdüm geliştim. Artık uçakları parçalıyorum, sonra tekrar topluyorum...

4 yorum:
Bilgiler için teşekkürler. Uçağa binmişliğim var. Neyse ki kullanmam gerekmedi can yeleğini. Yalnız oradaki açıklamayı tam anlayamadım. Can yeleğinin şişirme ipini çekince, şişmiş olan yelek iniyor mu (ki böyleyse açıklamaya göre uçağın tavanına yapışmamış oluruz) yahut şişiyorsa ben aptal mıyım:)
Hoşça kalın.
Haklısınız biraz karışık anlatmışım :)
Uçak suya indikten sonra aldığı hasardan dolayı çeşitli yerlerinden içerisine su dolmaya başlar ve gövde de haliyle dibe inmeye başlar. İçeriye su dolmaya başladığında eğer ki can yeleğinizi şişirmiş iseniz bu içeri dolan su sizi uçağın içinde yukarılara kaldırır. Çıkmanız gereken delik dipte bi yerde ise suya dalmanız zor olur. Ama can yeleğinizi şişirmemiş iseniz daha kolay dibe dalarak ve yüzerek uçakta oluşan bir delikten çıktıktan sonra can yeleğini şişirirseniz suyun yüzeyine çıkmanız daha kolay olur. Umarım kimsenin başına böyle birşey gelmez. Tavsiyem sadece lafta kalır
İlginiz için teşekkürler
Sağ ol CuRock. Ama ben sormayı başaramadım sanırım. Suyun beni kaldıracağını tahmin ediyorum da, eğer şişirmiş isek bir can yeleğini tekrar ve hızla geri indirebiliyor muyuz? Benim için can alıcı (!) kısmı burası. Ve evet umarım böyle bir şey olmaz. Su ile aram banyo ve nehir kıyıları dışında pek iyi değildir.
Tekrar teşekkürler...
Can yelekleri paket halde geldiği için ve testi yapılmadığı için konuyla ilgili bilgim yok. Ama arkadaşlara sorarım. İp çekilince patlamazsa yedek olsun diye üfleyerek şişirme yeri olduğunu biliyorum. Ama şiştikten sonra indirince yeniden şişirilir mi bilmiyorum.
Her uçakta her zaman can yelekleri eksik çıkıyor. İstatistiklere göre tatil yerlerine uçan uçaklarda bu oran daha fazla. O kişileri bulup sormak lazım :)
Yorum Gönder